banner1151
 Almanya da kültür ve tarih gezimiz devem ediyor.Hamburg’dan Hannovere geldik. Hannover fuarları ile ünlü bir kent dünyanın bir çok ülkesinden her yıl buraya gelen sanayici ve işadamları fuarlara katlıyor. Hannovere’ye bizim tarihimizdeki yer çok önemli. İlk kez Türkler buraya 1950 li yıllarda öğrenci olarak gelmişler. 1960’dan sonra çok sayıda türk çalışmak için gelmiş. Bölge ile ilgili araştırmalar yapıp ilk gelen insanlarla görüşüyoruz. 54 yıldır Hannover de yaşayan ve halen Almanya Karadenizliler derneğinin başkanı olan   Mehmet Genç  beyle  Hannover’de yaşayan Türkler üzerine söyleşi yapıyoruz. Sivil toplum örgütleri başkanları işadamları ile görüşmeler yapıp bilgi alıyoruz.

İşçi olarak buryaya gelen Türkler daha sonra her biri işadamı  olmuşlar. Türklerin bir çoğu işsizlik maaşı adı altında Devletden sosyal güvenlik parası alıyor. Hannover’in bazı cadde ve mahallesi tam anlamı ile  Türk mahallesi. Öğrenci olarak Hannovere gelmiş Celal Mermertaş bugün işadamı  Müstakil Sanayici ve İşadamları derneği bölge başkanı Naci Aydın beyle de söyleşi yapıyoruz. Naci bey Türklerin her geçen gün daha başarılı olduğunu söylüyor.Türkler camilerini ve kültür merkezlerini kurarak mili ve manevi kültürünü korumaya çalışıyor.
Almanya’da  Osmanlılar
Almanya Türk ilişkilerinin tarihi oldukça eskiler dayanmakta.  Özellikle Haçlı seferlerinde Almanya’ya esir olarak getirilen çok sayıda Osmanlı askeri olduğunu söyleyen değerli tarih araştırmacı arkadaşım Selman Kılıç bey, Almanyaya gelirken bana vediği notların bir bölmünü sizlerle burada paylaşmak istiyorum.  Selman bey, Osmanlı Arşivlerinde yaptığı araştırmada Esir Osmanlıların soyağacı ile ilgili birkaç isimi şöyle sıraladı. 
“- WeinbauerJohannesChrist am Bodensee - KartäuserpaterJosephus in Hildesheim -Ludwig Maximilian Mehmet vonKönigstreu -Sadok Selim Soltan - Fatma Kariman, MutterdeskursächsischenFeldmarschallsFriedrichAugustRutowski -NikolausStrauß -Friedrich Karl Wilhelm Benedict  “ Hatta rivayetlere göre Johann Wolfgang von Goethe nin esir Osmanlılardan olduğu söyleniyor   (Kaynak: Tarih Araştırmacısı  Selman Kılınç )
   Hannover'de ölen Osmanlı Sipahiler
 Hannoverde ilk ziyaret ettiğimiz yerin başında ikinci Viyana kuşatmasında esir düşen iki Osmanalı Askeri’nin mezarı bulunyor.  Mezarları  arkadaşım  Ahmet Sarıkaya ile araştırırken  Devri alem programlarını  yakından takip eden ve Hannover’de yaşayan Araştırmacı gazeteci Mehmet  Atilla  beyle mezarlıkda  karşılaşıyoruz. Birlikte mezarların bulunduğu  yere gidiyoruz. Hannover  Neustadter StrAndreas askeri Mezarlığına Hıristiyan olmayanın gömülmesi yasak olduğu halde Kıbleye karşı gömülmüş iki Osmanlı mezar taşının yanına geldiğimde oldukça heyacanlanıyorum.  Bu iki mezar taşı Kime aitler, neden oradalar?  Taşlar bize çok şey söylüyor.

Bu iki mezar taşı Osmanlı Sipahisi Hasan ve Şemdinlili Derviş Mehmet'e ait. Viyana'yı kuşatmak için gitti, esir düştü ve Almanya'nın Hannover kentinde  öldüler. Ama tüm teşvik ve baskılara rağmen inançlarından ödün vermeyip,  soyumuz  bozulmasın diye  evlenmemişler  Osmanlı asaletine yakışır Müslüman  olarak ölmüş  istekleri üzerine  islami inanaçlara göre buraya  defnedilmişler. Bu mezar taşları  gerçekten insana farklı duygular yaşatıyor. Asırlık ıhlamur ağaçları altında  mezarlığın bir kenarında   nöbet tutar gibi duran iki  Osmanlı akıncı ve siphi beyinin mazar taşının başında fatiha okuyup dua ettikten sonra, Mehmet Atilla beyden bilgiler alıyoruz.  Mehmet bey bu konuda  çok geniş bilgiye sahip orjinal taşların kırılıp atıldığını yerine  yenilerinin konulduğunu  ve  taşların bulunuş hikayesinin  rahmetli Özal’ın Hannover ziyartine  dayandığını  açıklıyor. Taşların yanına Hannover başkonsolosluğu tarafından   Türkçe ve Almanca olarak bir küçük kitabe yazılarak ayrıntılı bilgi verilmiş. 

Almanya gezimiz boyunca tarihe not düşüp zamana noterlik etme adına bir  çok bilgi ve not aldık. Bu makalenin devamını www.gebzegazetesi.com adresindeki köşe yazımdan okuyabilirsiniz. Mehmet beyin bu araştırması Türkiyede bazı medya organlarında haber olmuş  o haberden birini sizlerle paylaşıyorum.    

Honnver’de  Nöbet Tutan İki  Osmanlı Mezar Taşı
Mehmet Atilla'nın imza attığı araştırmayı Gökhan Aydoğdu haberleştirerek tarihe not düşerler bizde bu araştırma ve  haberi sizlerle burada paylaşıyoruz. Sizlerinde yolu bir gün Hannovere düşerse mutlaka bu iki akıncı beyi ve sibahinin mezarını  ziyaret edip fatihe okuyun.Acı ama gerçek bugün 30  / 40 yıldır  Hannoverde yaşayan  bir çok türk böyle bir  mezardan haberi bile yok. Mehmet Atilla bey dostumuz Üniversite ve akademisyenleri  göreve  davet ederk  bu mazar taşları  tez konusu olmalı araştırma yapacaklar  biz her türlü yardımda bulunuruz diyor.  Şimdi Araştırma ve haberi sizlerle paylaşıyoruz. “ Osmanlı ordusu Avrupanın kapısı sayılan Avusturya’nın başkenti Viyana’yı Kanuni Sultan Süleyman Han tarafından 27 Eylül 1529 yılında birinci kez kuşattı. Kış şartlarının ağır basması ve erzak sıkıntısının had safhaya ulaşması sebebi ile kuşatmadan vazgeçip 16 Ekim 1529 tarihinde Budin’e geri dönmek zorunda kaldı. Osmanlı padişahı dördüncü Mehmet zamanında Merzifonlu Kara Mustafa Paşa komutasındaki birlikler ikinci defa Viyana önlerine geldiler. Aradan 154 yıl geçtikten sonra 1683 yılında İkinci defa Viyana’yı kuşattı. Kara Mustafa Paşa bazı olumsuz nedenlerden dolayı kaleyi teslim alamadı ve geri çekilmek zorunda kaldı.
Viyana önlerine gelen Haçlı birlikleri içerisinde Hannover prensi Prens Ludwig’de bulunuyordu. Osmanlı ordusundan esir düşenler arasında bulunan Hasan ve Şemdinlili Derviş Mehmet adlı iki akıncıyı beraberinde Hannover’e getirdi.Hayli yakışıklı olan Türk esirler Hannover prensi Düşeş ünvanlı Sophie’nin özel hizmetine verildiler. 
Hannoverde yaşayan Braunscweig-Luneburu Düşesi Sophie'nin hizmetinde övgülere şahit olan bu iki akıncı tarihçi Redecker’in ifadesiyle dinlerinde ısrar edip, beş vakit namazlarını aksatmadan kılıp üzerlerindeki akıncı elbiselerini hiç çıkarmak istemediler. Her türlü vaad ve baskılara rağmen Hristiyanlığı kabul etmediler.
Yazara göre Müslüman olarak öldüklerini evlilikleri ile ilgili  hiçbir bilginin bulunmadığını ve buna gerekçe olarak da din ve kültür farklılığının olduğu tahmin edilen Hasan ve Mehmet, Düşeş ünvanlı Sophie’nin hizmetinde 8 yıl bulunduktan sonra 1691 yılında birkaç ay ara ile ölürler. Ölüm sebepleri hakkında hiçbir bilgi bulunmuyor. 
Hannover’in Königsworterplatz meydanında bulunan NeustadterStrAndreas Mezarlığı'nda vasiyetleri üzere Kıble’ye karşı gömülen Hasan ile Mehmet’in Hıristiyan olmayan bir kimsenin Hıristiyan askeri mezarlığında gömülmesi yasak ve dine aykırı olduğu halde prenses Sophie’nin özel izni ile bu mezarlığa gömüldükleri ortaya çıkmıştır.

Tarih kaynaklarından edilinen bilgiye göre ölünceye kadar Osmanlı anane ve gelenekleri ile dinlerinden en küçük bir taviz vermeyen Hasan ile Mehmet’in mezarları zamanla aşınıp yok olmak durumuna geldiysede son zamanlarda yetkililerin duyarlılığı ile tekrar restore edilip küçük bir Türkçe plaket ile 12.01.2000 tarihinde yerine konulmuş.
Geçen yıl bu iki Türk askerinin mezar taşlarında yer alan yazılar maalesef şu anda değiştirilmiş durumda. Araştırmacı Mehmet Atilla'da bunu doğruluyor. Yani bu topraklarda Osmanlı asaletinin iki mezar taşı ile anıtlaşmasına bile tahammül edemeyenler var... ( Kaynak: Haber Gökhan  Aydoğdu . Araştırma : Mehmet Atilla)
  Belgesel Tadında Hannover’de Devri Alem.
 Kamera ve fotoğar makinamızı alarak  Hannover’de kültür turuna çıkıyoruz. Hannover, Almanya'nın Aşağı Saksonya (Niedersachsen) eyâletinin başkentidir. Nüfusu 515.000'in üstündedir. Oldukça geniş yeşil alanlara ve parklara sahip olan kent, aynı zamanda Almanya'nın en büyük fuar kentidir. Dünyaca ünlü Expo fuarı 2000 yılında burada yapılmıştır. Ayrıca her yıl düzenlenen Cebit Bilişim Fuarı ile de kent turist çekmektedir.
Hannover, II. Dünya Savaşı'ndan çok zarar görmüş olan bir kent olduğu için tarihi yerleri az, eski şehri (Altstadt) ise küçüktür. Ünlü filozof ve matematikçi Gottfried Wilhelm Leibniz bu kente hayatının bir dönemini geçirmiş ve burada ölmüştür.
 Hannover Tarihçe
Ortaçağda Leine nehrinin kıyısında kurulmuş olan kentin adının Yüksek Kıyı anlamına gelen Honovere tabirinden geldiği sanılmaktadır. Önceleri salcı ve balıkçıların yaşadığı küçük bir kent olan Hannover, 13. yüzyılda ticaret yollarının kesiştiği, nispeten büyük bir şehir haline gelmiştir. Kara taşımacılığının zorlu olduğu bir dönemde, nehrin gemilerle kullanılabilir kuzey kısmında yer alması, ticari açıdan büyümesinin etkenlerinden biri olarak sayılır. Bir Hanse ticaret birliği şehri olan Bremerhaven'e Leine nehri ile bağlı olması ve Kuzey Almanya Düzlüğünün güneyinde, Harz dağlığının ise batısında bulunması doğu ile batı arasındaki katır kervanları da dahil olmak üzere önemli bir kavşak noktası durumundaydı. Hannover şehri, Ren, Ruhr ve Saar nehri vadileri ile güney doğusunda bulunan sanayi merkezlerine, doğusu ve kuzeyindeki düzlük bölgelere açılan bir kapı ve Harz dağlığının eteklerinde seyreden, Aşağı Saksonya, Saksonya ve Turingiya arasındaki kara trafiği için önemli bir merkez durumundaydı.
    İkinci  Dünya Savaşı'nda Hannover
İkinci Dünya Savaşı'nda, Hannover önemli bir kavşak noktasıydı. Bu özelliği ve oldukça gelişmiş silah sanayii 1940 yılından itibaren başlayan müttefiklerin hava saldırılarına fazlasızyla maruz kalmasına neden oldu. Şehrin önemli holdingleri Stöcken semtindeki AFA, Misburg semtindeki Deurag-Nerag, Vahrenwald ve Limmer semtlerindeki Continental, Linden semtindekiHanomag ve NMH ve Ricklingen semtiyle Laatzen'deki Alüminyum İşletmeleri (VLW) idi. Hava saldırıları sadece silah sanayii tesisleri ve demir yollarıyla sınırlı olmayıp, özellikle mesken alanlarını da vurdu. Savaş boyunca 6.700 civarında şehir sakini müttefiklerin bomba yağmurunda can verdi. 150.000 haneden yaklaşık %5'i ayakta kalmayı başarabilmiştir. Savaştan sonra Aegidienkirche harabesi yeniden imar edilmeyerek savaş kurbanları ve zorbalık anıtı olarak harap halde bırakıldı. Savaştan sonra Hannover Almanya'nın Britanya güçleri tarafından istila edilmiş bölgesinde kalıp, 1946 yılında Federal Almanya'da eyaletler kurulduğunda Aşağı Saksonya eyaletinde yer aldı.
 Hannover’in Coğrafî konumu ve yapısı
Hannover Almanya'nın kuzeyinde yer almaktadır. Şehrin güneyinde üniversite şehri olan Göttingen, doğusunda Volkswagen'nın fabrikasının kurulmuş olduğu Wolfsburg bulunmaktadır. Vadi üzerine kurulu olan şehir tamamen dümdüzdür, bu özelliği sayesinde özellikle yazın şehrin bisikletle dolaşılması imkânını sağlamaktadır.Şehrin içinden Leine nehri geçmektedir. Ayrıca şehirde yapay oluşturulmuş bir göl olan Maschsee vardır.Özellikle, Ağustos ayında yapılan Maschsee festivali oldukça ilgi çekicidir. Bunun haricinde, yeni belediye binasının (Neues Rathaus) arkasında da bir gölet bulunmaktadır .Hannover'de yıl boyunca ortalama sıcaklık 8,7 °C civarında görülmektedir.Merkez tren istasyonu olan Hannover Hauptbahnhof, yüksek hızlı trenler (ICE), şehirler arası trenler (IC), bölgesel-eyalet trenleri (Regional Express RE, Metronom), Banliyö trenleri (S-Bahn) ve kent içi hafif raylı sistem - metro hattı ile beslenmektedir. Hannover Havalimanı, Aşağı Saksonya'nın başkenti Hannover'den 11 km uzaklıktadır ve Almanya'nın dokuzuncu büyük havalimanıdır[1]. 1952 yılında, bugünkü özelliklerine göre dizayn edilen havaalanı, mimari açıdan Moskova'nın Sheremetyevo Havalimanına örnek oluşturmuştur. Uluslararası havacılık kodu HAJ'dır.
   Hannover genel itibariyle sanayi, hizmet ve ticaret kentidir. Bunların yanı sıra dünyanın en büyük fuarlarına ev sahipliği yapmaktadır. TUI, Bahlsen, Komatsu-Hanomag, Solvay, Sennheiser Electronic, KIND İşitme Cihazları, Rossman, BREE dünya çapında üretim yapan ve tanınan büyük firmalardır. Ayrıca Volkswagen Nutzfahrzeuge (VW Ticari Araçlar), Continental, Johnson Controls, WABCO firmalarını bünyesinde barındırmaktadır. Finans ve Sigorta şirketlerinin yoğun biçimde faaliyet gösterdiği kentte Niedersachsen Eyaleti'nin büyük medya kuruluşları, TV ve Radyo istasyonları da Hannover merkezli yayın yapmaktadırlar. Aynı zamanda bir fuar başkenti olan Hannover 1947 yılından itibaren bu işlevini yerine getirmektedir. Özellikle Expo 2000 fuarı ile bu ünvanını kanıtlamıştır. 
hannoverimpuls Hannover Eyalet Başkent Belediyesi ve Hannover Bölgesinin ortak ekonomi geliştirme kuruluşudur. Kuruluduğu 2003 yıllından bu yana Hannover ve çevresindeki şirketlerin kuruluşunu, yerleşimini ve iş gelişimini teşvik edip desteklemekte. Hannover ve bölgesinin ekonomisinin gelişmesi için yedi branşa ağırlık verilmekdedir: Otomotiv sektörü , enerji sektörü, bilişim ve iletişim teknolojileri, sağlık sektörü, fotonik teknolojiler, yaratıcılık sektörü ve imalat teknolojileri. Bu ana branşlarda; aktif olan şirketlerin, Almanya`ya ve özellikle Hannover çevresinde yerleşimini sağlamak için değişik programlarla destek sağlanır. Üç ayrı ülke merkezi ile uluslararası olan ilişkiler teşvik edilir. Bu ülke merkezleri; özellikle Rusya, Hindistan ve Türkiye ile ilişkileri ve iletişimi sağlar.
Kültürü nasıl?
Görülmesi gereken yerlerin başında içinde çeşitli park ve bahçe düzenlemelerinin bulunduğu, su oyunlarının düzenlendiği çeşmeleri bulunan Herrenhäuser Garten'dır. Bu parkın yakınında bir de müze vardır (Herrenhausen Museum im Fürstenhaus). Kentin tarihi yeri olan eski şehirde (Altstadt) tuğla gotiği (Backsteingotik) stilinde yapılmış eski belediye binası (Altes Rathaus), Leibniz'in yaşamış olduğu evi ve Marktkirche bulunmaktadır. 
    Gezilip görülmesi gereken  başlıca  Müzeler, Wilhelm-Busch Müzesi; Karikatür ve Grafik Müzesi, Historisches Museum; Tarih Müzesi, Sprengel Museum; Resim ve Sanat Müzesi, Kestner Müzesi, Theatermuseum; Tiyato Müzesi, Niedersächsisches Landesmuseum; Aşağı Saksonya Eyâlet Müzesi, Exposeeum,  Herrenhaus Museum im Fürstenhaus

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981