Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan, Roma’daki G20 Liderler Zirvesi kapsamında birçok ikili görüşme gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, katıldığı zirvede birçok konuya değinerek açlık, koronavirüs salgını ve iklim değişikliği konularına dikkat çekti.

Tüm dünyanın iklim değişikliğinin ağır sonuçlarını hafifletmek için çözüm aradığı bu günlerde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Yeşil Kalkınma devriminin hayata geçirileceğini açıklayarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ismini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değiştirileceğini açıklamıştı. Türkiye olarak Paris İklim Anlaşması’nı onayladıklarını, esasen ülke olarak bu konuda oldukça iyi bir seviyede bulunduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşil Kalkınma Devrimi hedefiyle bu alanda tüm dünyada öncü bir rol üstleneceklerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın G20 Liderler Zirvesinde yaptığı konuşmayı önemli buluyorum ve iklim değişikliği krizinin, herkesi ilgilendiren bir mesele haline geldiğini düşünüyorum.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, G20 Roma Liderler Zirvesi sonrası düzenlediği basın toplantısında gerçekleştirdiği konuşmayı sizinle paylaşıyorum;

Üye ülkeler olarak yıl boyunca, “insanlar, gezegen ve refah” ana teması çerçevesinde çok sayıda toplantı gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bakanlar düzeyinde ve teknik seviyede yapılan toplantılara aktif olarak katıldık ve uluslararası gündeme katkıda bulunduk. Son iki gündür gerçekleştirdiğimiz Zirve toplantımızda da bu çalışmalarımızı nihayete erdirdik. Bu vesileyle Koronavirüs salgınının etkilerine rağmen dönem başkanlığı görevini başarıyla icra eden İtalya’yı tebrik ediyorum. Şahsıma, eşime ve heyetime gösterdikleri nazik ev sahipliği için kendilerine ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum.”

“TÜRKİYE, KÜRESEL DALGALANMALARIN VATANDAŞLARINA OLAN ETKİLERİNİ EN AZ DÜZEYDE YANSITAN ÜLKEDİR”

Salgının olumsuzluklarının hissedilmeye devam ettiği bir dönemde sıkıntıları bertaraf edecek, ekonomilerin dayanıklılığını artıracak politikaları ele aldıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Küresel ekonomi, 2021 yılında toparlanmaya başlasa da ekonomilerimiz hâlen ciddi meydan okumalarla karşı karşıya bulunuyor. Özellikle emtia fiyatlarında ve borçluluk oranlarında tarihî seviyelere varan artışlar yaşanıyor. Küresel enflasyon baskısı, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm ekonomileri derinden sarsıyor. Uluslararası kuruluşların raporları, bu enflasyon baskısının bir süre daha devam edeceğine işaret ediyor. Tedarik zincirinde meydana gelen kırılmaların olumsuz yansımalarını ise boş kalan market rafları ve uzayan benzin kuyruklarında zaten görüyoruz.

Geçtiğimiz yılı yüzde 1,8 büyümeyle tamamlayan bu yılı da yüzde 9 civarında büyümeyle kapatma yolunda ilerleyen bir ülke olarak, tüm bu gelişmeleri biz de yakından takip ediyoruz. Türkiye, küresel dalgalanmaların, kendi vatandaşlarına olan etkilerini en az düzeyde yansıtan bir ülkedir. Salgının ilk günlerinden itibaren hayata geçirdiğimiz destek ve teşvik paketleriyle halkımızın tüm kesimlerinin yanında olduk.”

Ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar ışığında, farklı projeleri devreye aldıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yatırım, üretim, ihracat ve istihdam konusunda sürekli artan bir tempoda yükseliş içindeyiz. Kendi ekonomimizi geliştirme yanında, değişen üretim ve lojistik dengelerinin yol açtığı küresel istikrarsızlığın önüne geçilmesine katkıda bulunmak için de gayret gösteriyoruz. Bu anlayışla Zirve görüşmelerinde, uluslararası ticarette tedarik zincirlerinin sorunsuz işlemesinin önemi özellikle vurgulandı” ifadelerini kullandı.

Dünya Ticaret Örgütü’nün merkezinde yer aldığı, kurallara dayalı serbest ve ayrımcı olmayan çok taraflı ticaret sistemine desteklerini bu vesileyle tekrarladıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Küresel finans sisteminin kontrolünü elinde bulunduran kuruluşların hiçbir makul ekonomik gerekçesi olmayan siyasi amaçlı manipülasyonlara alet olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Aksi takdirde özellikle bizim gibi ekonomik büyüme potansiyeli yüksek olan ülkelerin, uluslararası kuruluşların işleyişine ve niyetlerine dair şüphelerin artacağını belirtmek istiyorum” diye konuştu.

“DÜNYANIN BENCİLCE TÜKETİLMEYE DEVAM EDİLMESİ HÂLİNDE NEFES ALINABİLECEK ATMOSFER KALMAYACAK”

Dünyanın bencilce tüketilmeye devam edilmesi hâlinde nefes alınabilecek atmosfer, içilecek bir damla su, ekilecek bir karış toprağın dahi kalmayabileceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde yaşanan doğal afetlerin, iklim değişikliğinin tabiat üzerindeki olumsuz etkilerini açıkça ortaya koyduğuna işaret etti.

İklim değişikliğinin insan hayatı, iktisadi büyüme ve sürdürülebilir kalkınma için ciddi bir tehdit kaynağı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve boyunca yaptıkları tüm temaslarla iklim değişikliğiyle mücadelede acilen somut ve gerçekçi çözümlere ulaşılması gerektiğine vurgu yaptıklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek nesillerin ormanı, temiz suyu, verimli toprağı olan bir dünyada yaşayabilmesi için ellerinden geleni yapmak zorunda olduklarına dikkati çekti.

Türkiye olarak Paris İklim Anlaşması’nı onayladıklarını, esasen ülke olarak bu konuda oldukça iyi bir seviyede bulunduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşil Kalkınma Devrimi hedefiyle bu alanda tüm dünyada öncü bir rol üstleneceklerini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çerçevede belirledikleri 2053 net sıfır emisyon niyet beyanlarını G20 liderleriyle paylaştıklarını, hazırlayacakları eylem planlarıyla bu alanda Türkiye’ye ve uluslararası camiaya katkılarını sunacaklarını ifade etti.

Bu süreçte küresel bir mücadele olan iklim değişikliğinde ülkelerin eşit bir konumda bulunmadığına da dikkati çektiklerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Daha önce de ifade ettiğimiz üzere, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki yük paylaşımının adil bir şekilde yapılması önemlidir. Dünyanın çevreyi en fazla kirleten ülkelerinin düzensiz göçle mücadeleye harcadığı miktara bir bakın, bu rakam iklim değişikliğiyle mücadeleye ayırdıkları meblağdan yaklaşık iki kat daha fazladır. Karşımızdaki bu çarpık tablo gerçekten utanç vericidir. Benzer tutarsızlıklar terörle mücadeleden insani yardımlara kadar birçok alanda yaşanmaktadır. Bu meselelerde, gelişmiş ülkeler sorumluluk almaktan, özellikle maddi olarak üzerlerine düşeni yapmaktan kaçmaktadır.”

İklim değişikliğiyle mücadelelerinin bir diğer boyutunu, çevre hassasiyetlerinin oluşturduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konudaki küresel sorunların ancak ortak çabayla çözülebileceğini bir kez daha vurguladıklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin erozyonla mücadelede dünya lideri konumunda bir ülke ve orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri olduğunu, yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmek için çok ciddi yatırımlar yaptıklarını vurguladı.

Zirvede, sürdürülebilir kalkınma amaçlarında ilerleme kaydedilmesinin önemine de işaret ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda gıda güvenliğini ön plana çıkardıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının küresel ölçekte gıda krizini daha da derinleştirdiğinin görüldüğünü dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birleşmiş Milletler raporları, dünyada açlık çeken kişi sayısının geçen yıla göre yükseldiğini açıkça ortaya koyuyor. Aynı raporlara göre, dünya nüfusunun yüzde 10’dan fazlası yani 810 milyon insan yetersiz beslenme tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor. 1 milyara yakın insan temel gıda maddelerine erişimde sıkıntı çekerken her yıl toplam değeri 1 trilyon doları bulan gıda maddesinin çöpe gitmesinin hiçbir makul açıklaması olamaz. Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, içinde bulunduğumuz çağda artık hiç kimsenin ‘bana ne başkasından’ deme lüksü yoktur.

Her gün 100 milyonlarca insanın yatağa aç girdiği, her yıl milyonlarca çocuğun bir dilim ekmek bulamadığı için can verdiği bir dünyada, açık söylüyorum hiçbirimiz kendimizi emniyette hissedemeyiz. Ruh taşıyan, kalp taşıyan, vicdan taşıyan insanlar olarak hepimiz sahip olduklarımızı sorgulamak, yoksulları hatırlamak, yoksullarla çok daha fazla empati kurmak mecburiyetindeyiz. G20 Liderler Zirvesi’nin de temasını oluşturan refahı özellikle sağlayacak bunun yolu kendi dışımızdaki acılara kulaklarımızı kapatmaktan değil, mazlum ve mağdurlara gönül kapılarımızı açmaktan geçiyor.”

“İNSANLARIN HAYATLARINA DOKUNAN ÇALIŞMALAR YÜRÜTTÜK”

Koronavirüs salgınının, hem mevcut düzenin bu çarpıklıklarını gözler önüne serdiğini hem de tüm insanların aynı gemide olduğunu bir kez daha hatırlattığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak 2015 yılındaki G20 dönem başkanlığı sırasında, gıda güvenliğini öncelikleri arasına aldıklarını açıkladıklarını hatırlattı.

Uzun yıllardır Afrika başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında yaptıkları kalkınma yardımlarında bu konuya hassasiyet gösterdiklerine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Balık vermekten ziyade balık tutmayı öğretmeyi hedefleyen projelerle pek çok yerde insanların hayatlarına dokunan çalışmalar yürüttük. Millî gelire göre dünyanın en fazla insani ve kalkınma yardımı yapan ülkelerinden biriyiz. 2030 yılına kadar açlığın olmadığı bir dünyaya erişme çabalarına öncülük etmek, G20 ülkeleri olarak bizlerin en temel sorumluluğudur” ifadelerini kullandı.

Sürdürülebilir kalkınmayı doğrudan etkileyen unsurlardan birinin de göç ve göçün idaresi olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlihazırda 3,6 milyonu Suriye’deki savaştan kaçanlar olmak üzere 5 milyona yakın yerlerinden edilmiş insana ev sahipliği yapıyoruz. Afganistan kaynaklı göç yükünü en fazla hisseden ülkelerden biriyiz. Göç krizinin hem insani güvenlik boyutunu hem de göçle mücadelede yalnız bırakılmanın ne demek olduğunu gayet iyi biliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Ekim’deki Afganistan konulu G20 Olağanüstü Zirvesi’nde, konunun mutlaka bu platformun gündeminde yer alması gerektiğini vurguladıklarını belirterek, “Ayrıca G20 bünyesinde bu maksatla bir çalışma grubu oluşturulmasını önermiştik. Bu grubun başkanlığına da talibiz. Teklifimizi hem ikili görüşmelerimizde hem de bugünkü oturumumuzda tekrarlayarak mevkidaşlarımızı bize destek vermeye davet ettik” diye konuştu.

Zirve süresince pek çok ikili görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhataplarıyla ülkeler arasındaki konuları, bölgesel ve küresel gelişmeleri değerlendirme imkânı bulduklarını söyledi.

Bu kapsamda ev sahibi İtalya’nın Başbakanı Mario Draghi, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Endonezya Devlet Başkanı Joko Vidodo, ABD Başkanı Joe Biden, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel ve Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir araya geldiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zirve sırasında farklı ülkelerden katılımcılarla da görüşmelerinin olduğunu bildirdi.

Gerçekleştirdikleri istişarelerin küresel, ekonomik ve siyasi istikrar için hayırlara vesile olmasını temenni eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya dönem başkanlığına teşekkürlerini sundu, görevi devralan Endonezya’ya da başarı diledi.

(Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı resmi web sitesi www.tccb.gov.tr)

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981