Yerel ve genel siyasetin birbirine en çok benzeyen yanı, siyasetçilerin takındıkları tavır olsa gerek.

Yerelde konuştuğum iktidar siyasetçileri “Biz olmasaydık, bunca gelişme yaşanmazdı” derken; muhalefet siyasetçileri ise, “Biz iktidara geleceğiz ve her şey daha güzel olacak” iddiasını sürdürüyorlar.

Ben bu tartışmayı çok gereksiz buluyorum. Bu düşünce yapısı nedeniyle çoğu zaman, iktidar ve muhalefet siyasetçileri arasında soğuk rüzgarlar esiyor. Birbirinin yanında oturmaktan rahatsızlık duyan siyasetçilerin, birlikte sorun çözmesini beklemek ve halkın beklentilerini karşılamalarını ummak ise hayal oluyor.

Başbakan Erdoğan’ın ‘Demokratikleşme Paketi’ne, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ‘Bizim önerilerimizin kötü bir kopyası’ yorumunu yapması da bunun bir örneği. (Erdoğan’ın ‘Demokratikleşme Paketi’nin adına layık olmadığını düşünenlerdenim.)

İktidar ve muhalefet siyasetçileri neden aynı masada oturup, tartışamaz mesela?

‘Kavga etmek’ ve ‘tartışma’nın birbirinden farklı kavramlar olduğunu hepimiz çok iyi biliriz.

Belki şu an çok erken, ama önümüzdeki yerel seçimler öncesi halka açık bir şekilde adayların katılacağı bir açık oturum yapılabilir. En azından Türkiye ortalamasına göre daha fazla demokrasi olan Biga’da, iktidar-muhalefet ilişkisi sağlıklı yürütülebilmeli. Muhalefet, iktidarı eleştirebilmeli; iktidar ise yürütme gücünü muhalefeti dikkate alarak yönlendirmeli. Oy kaygısı bir kenara bırakılıp, ‘hizmet’ odaklı hareket edilebilsin, yeter...

TGB, CHP ve Ülkü Ocakları aynı eylemde
Biga Ülkü Ocakları Başkanı Gökhan Demirkol’un yapıcı tutumu ile ilgili daha önce yazmıştım. Başkan Demirkol’un “Andımızı okuyacağız” daveti üzerine Kapalı Çarşı önündeki açıklamayı izledim. Tepki değil, ama Türkiye Gençlik Birliği Biga Şubesi ve CHP Gençlik Kolları’nın da açıklamaya destek vermesi beni şaşırttı.
Ülkü Ocakları ve CHP’li gençlerin yanı sıra TGB’li gençlerin de varlığı, ‘Gezi Direnişi’nin birliktelik vurgusunu hatırlattı bana. Demek ki, kavga etmeye hiç gerek yokmuş. Kavga etmek yerine tartışmayı, tartışabilir iletişim ve ilişkileri seçmek en doğru hareketmiş.

Bayramınız ‘topluca’ kutlu olsun...
“Nerede o eski bayramlar minim” duygusallığına girebilecek yaşlarda değilim. Günümüzün alışkanlıkları haline gelen farklı bayramlaşma yöntemlerinden bahsetmek istiyorum:

Sosyal medya:  özel mesaj, etiketleme, duvarına yazma, twit atma...
Toplu SMS: İnternetten kopya-yapıştır yöntemiyle alınan mesajların toplu mesaj halinde tüm telefon rehberine gönderilmesi...
E-mail: Sosyal medya, mail trafiğini her ne kadar yavaşlatsa da, yine de hala etkin olarak kullanılıyor.
Bedava görüşme: Bedava kazanılan görüşmelerin elverdiği saatlerde yakınlarla uzun uzun telefon görüşmeleri...

Milli ve daha çok da dini bayramları; birlikteliğin ve kaynaşmanın sağlandığı; geçmişin yad edildiği özel anlar olarak değerlendiriyorum. İnsan ilişkilerinin a’sosyal medya’ya terk edilmediği, sevdiklerinizle geçireceğiniz bir bayram diliyorum.

Lütfen toplu sms ile bayram mesajı atmayın, sosyal medyayı kullanarak bayram kutlamayın...

Twitter'dan takip için: https://twitter.com/ahmetunc


banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981