Önce öğretmenlerimiz ile başlayalım. Van depreminde yaşamını yitiren eğitim ordusunun neferlerinin sayısı 63'e ulaştı. Geçen yazıda 30 demiştik, 63 oldu. Çünkü Erciş'te deprem günü Milli Eğitim tarafından öğretmenlere yönelik seminer çalışması yapılacaktı. Seminer iptal olunca öğretmenler çevredeki kafelere gitti. Çoğu öğretmen oralarda can verdi.

Şimdi bu şehit öğretmenlerin ailelerine 10 bin lira verilecekmiş, öğretmenlerin isimlerinin okullara verilmesi düşünülüyormuş. Bunların hepsi hikaye, öğretmenine iyi yaşam koşulları sağlayamıyorsan, onları çok iyi denetlenmiş okullarda çalıştıramıyor, lojmanlarda oturtamıyorsan, 10 bin lirayla, okullara isim vererek kimseyi kandıramazsın.

Öğretmenlerimizi bir kez daha burada anıyorum:

Nilüfer Aydoğdu, Ercan Doğan, Alpaslan Altuntaş, Neşe Horasan, Özlem Burma, Özcan Yıldız, Harun Demirtaş, Arzu Demirtaş, Ayhan Yıldırım, Murat Özata, Nusret Sarman, Onur Ateş, Habibe Yılmaz, Nesrin Yiğit, Aylin Bozkurt, Leyla Bayram, İrfan Ataseven, Ayşegül Kaman, Vahit Tuna, Mehmet Murat İşler, Elif Tunç, Ali Çağlar, Ali Yıldız, Muharrem Malazgirt, Ahmet Erdem, Melahat Dönmez, Nigar Çengel, Hasan Akbulut, Turhan Arslan, Gözde Bahar, Yunus Sarısu, Okay Yaşar, Halime Paşa, Sema Ertürk, Mustafa Doğan, Melike Atman, Ümit Erdal, Rabia Dağistan, Mustafa Özden, Ebru Nayim, Mehmet Gökhan Ay, Tuğba Özbek, Oktay Türkoğlu, Emel Türkoğlu, Ümit Kaplan, Mustafa Akgan, Özgür Kahraman, Sibel Umaç, Nurcan Akpınar, Güldane Erdal, Özgür Subaşıay, Emel Subaşıay, Gülşen Batar, Betül Can, Senem Aka, Esra Akkaya, Zehra Şelale, Hacer Özgün, Oya Havare, Zeynep Tekin, Saadet Uçar, Halime Kozalak, Muhammet Yurtoğlu, Arzu Ertaş, Kadir Ucum, Ahmet Melih Doğan, Emel Çatal, Esra Lap, Hatice Haşimoğlu, Orhan Edip Sevinç, Samet Kanter, Şöhrettin Duygu, Hanifi Yıldız, Tahir Ormanoğlu.

Yeni nesiller belki bilmez. Ali Rıza Binboğa diye bir şarkıcı vardı ve “İlk Öğretmen” diye bir şarkı söylerdi. Şarkının basit ama bana her zaman anlamlı gelen sözlerinden bir bölümünü Van'da kaybettiğimiz öğretmenler için aktarıyorum:

“İlk  öğretmenin kim senin?
Kim öğretti alfabeyi?
Bir harf için kırk yıl
köle olunuyorsa,
29 kere kırk yıl,
kölesiyim öğretmenin.”

***
Her depremden sonra aynı şeyler tartışılıyor bu ülkede… Gerçi Van'ı unuttuk bile… Geçti gitti…

Ancak, bizi çok ciddi bir deprem bekliyor. İstanbul ve çevresinde 4. yüzyıldan bu yana tahribatı çok kuvvetli depremler olduğu yazılıyor. Tarihçilerin deprem tarihine ilişkin kitapları, araştırmaları çok uyarıcı… Tabii ders almasına bilene…

Türkiye 2023 için hazırlanıyor, hedefler konuldu. Ancak büyük bir deprem ekonomik olarak bizi çok geri götürebilir, ekonomik kaybımız milyarlarca dolar olacak.

Oysa Türkiye ne yapıyor, biliyorsunuz değil mi? 1999'dan bu yana deprem için toplanan ve toplamı 48 milyar lirayı bulan vergiler duble yol, eğitim, sağlık harcamalarına gitmiş. Depremin yaraları sarılacağına, binalar, okullar, köprüler güçlendirileceğine yol yapmışız.

Kurumlar vergisi toplamazsan, vergiyi ücretliden ve benzin, sigara, içkiden toplamaya kalkarsan, zenginlerden vergi almadığın gibi onlardan borç alıp, misli faiziyle geri ödersen, depremin yaralarını saracağım diye aldığın vergiler hem kalıcı olur hem de hiçbir şey yapmadan başka yerlere harcarsın...

Gerçi o da fark etmez, kimsenin umurunda değil. Sesini çıkaran mı var?


banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981