Bakkal önemlidir. Bir defteri vardır, matematik dehası olsan da çözemezsin o defteri.

“Paradan daha değerli şeyler vardır, geri kalan her şey için bizim kart” sloganlı reklamlar var ya hani, yalan dolan hepsi. Paran yoksa seni bir mahalle bakkalı bir de manavı anlar. E tabi mahalle bakkalı anlıyor diye de, abartmanın lüzumu yok. Belki kısa vadede mahalle bakkalları bitecek, ama günün birinde yine en başa döneceğiz (dövüş kulübü mantığı) Günden güne artan alışveriş merkezleri, süperin de süperi marketler, limitsiz kredi kartları ve daha birçok saçmalık. Döngü devam ettikçe, başa dönerek devam ederiz herhalde, galiba, büyük bir ihtimalle. Doyum noktamız var sonuçta. İktisat diye de bir şey var, marjinal fayda neyin. Önemli bunlar. İktisada dair bildiklerim kısıtlı. Ben, bir iktisadın tanımını, bir de marjinal faydayı bilirim. Ama sabaha kadar da makara yapabiliriz bu iki kavram üzerinden.

Neyse, çocukken olmak istediklerim arasında sınırsız sakız çiğnemek için mahalle bakkallığı da vardı. Modern hayatın abidikliklerinden dolayı gözden düşse de, düşün yani mahalle bakkallığını. Yabana atma hemen la.

Diş hekimliği. Eğer iyiysen, işi de tutturursan güzel para bırakır. Ama tıpkı ergen erkek düşlerini süsleyen jinekologluk gibi tehlikeli bir meslek. Jinekolog olup da kapıya “güzel olmayan giremez!” yazdırmazsan zorlanırsın. Bir arkadaşımın babası diş protezi falan yapıyordu. Ölçü vermeye gelenler, “benim ağzın ölçüsü alınacak” diyormuş. “Bazen öyle adamlar geliyor ki, ağız mı, umumi tuvalet mi belli değil” diyordu arkadaşın babası. Ama dolgusuydu, köprüydü derken yürür gidersin yani.

Tamam, her meslek güzeldir (Televizyondaki bazı danalar oluyor ya böyle. Sürekli her şeyi, herkesi iyi gösterme telaşı içinde) ama benim en birinci mesleğim döşemecilik. Meslek dediğin böyle ağız dolusu söylenecek. “Ne iş yapıyorsun?” dediklerinde, göğsünü gere gere “Dö-şe-me-ci-yim” diyeceksin.

Mesela bir adama sabahtan akşama kadar küfür etmek yerine, hakkını vererek bir kere yavışak demek daha iyidir. Söylerken ağzında büyüyor böyle. Tabii döşemeciliğin de zor yanları oluyor. Kız istemeye gittiğinde “Oğlunuz ne iş yapıyor?” dediklerinde, “Döşemeci” deyince böyle biraz ironik gibi oluyor. Ama olsun, döşemecilik iyidir iyi.

Ben, “Diş Hekimi Engin” tabelası yerine, “Engin Bakkal” ya da “Döşemeci Engin” yazan bir tabelam olsun isterim. Yaşadığımız dönem gereği etrafımızdakilerin bizim üzerimizde kurduğu düşler genelde doktorlu, mühendisli olanlarından.

“O zaman sen ol la döşemeci” diyenler olabilir. Olayım, ben de döşemeci olayım.


banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981