Bir süredir üçbuçuk medyamızın  buçuğunda (Özal otuz yıl önce ikibuçuk medya olsun vizyonu koydu, ama Erdoğan ancak üçbuçuğa kadar indirebildi), pancar şekeri ile mısır şekeri tokuşturulup duruyor. Pancar şekerinin yerine mısır şekeri kullanan şekerleme sanayinin ipini çekmese bile, hayli zarara sokacak bir kampanya yürütüyor.

Prof. Dr. Kenan Demirkol, yıllardır anlatıyor, kavgasını veriyor. Obezite yani şişmanlığın ardında yatan fast-food, GDO’lu ürünler, margarin, mısır şekeri rezaletlerini gündeme getirmek için çırpınıyor. Buçuk medya da, üç tam medya da hocaya neredeyse hiç yüz vermiyor. Kenan hoca, azgın küresel kapitalist yapının; başta Türk Ulusu olmak üzere Dünya'nın az gelişmiş toplumlarında, insan sağlığını hiçe sayan ürünleri nasıl moda tüketim ürünler haline getirttiğini, bilim adamı namusu ile anlatabilmeyi; ancak bir kaç bin izleyicili Ulusal Kanal’a konuk olarak başarabiliyordu.

Buçuk medyanın, bu çok önemli soruna aniden büyük bir aşkla sarılması, bana önce şaşırtıcı geldi. Bu şaşkınlığım yalnızca bir kaç gün sürdü.
En büyük medya yani üç büyüğün en iricesi, AKP Hükümeti’nin baskılarına dayanamayarak pazarlık masalarına satılmak üzere düştü. Böylece, İstanbul Medyası’nda savaş yeni bir aşamaya girdi.

Türkiye’nin en büyük reklamverenleri kimlerdir?

Şekerleme ve meşrubat şirketleri... Bankacılık ve deterjan şirketlerini bile genellikle geçerler.

İstanbul medyasının en iricesini bu şirketlerin en irisi, sessiz sedasız satın almaya kalkarsa... Üstelik “medya sektörüne asla girmem” derken...

Açık açık yazayım, belki ekonomiye pek ilgi duymayanlardansınızdır.

Ülker grubuna ait Yıldız Holding’in Gözde Finansal Hizmetler şirketi  ile küresel yatırım şirketi KRK,  birlikte Aydın Doğan medyasını satın almak için sessiz sedasız görüşmeler yürütüyor. Gelişmelerin medyaya yansıması ile çaresiz açıklama yapılıyor:

“SPK'ya Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı'na dönüşüm başvurusu yapmış olan Gözde Finansal Hizmetler A.Ş. ("Gözde"), Kohlberg Kravis Roberts & Co. (tüm ilişkili taraflarıyla KKR) ile Doğan Yayın Holding A.Ş.'nin satış sürecinde alıcı taraf olarak potansiyel bir konsorsiyum oluşumu içinde olduğunu kamuoyu ile paylaşır. Bu girişim, Gözde'nin yüksek büyüme potansiyeli olan karlı işlere yatırım yapma stratejisi ile de tutarlılık arz etmektedir.”

RJR Nabisco gibi bir dünya gıda devinin de sahibi olan KRK, aslına bakarsanız tek başına Doğan Yayın Grubu’nu değil, Türkiye’yi satın alacak ölçekte bir yatırımcı. Sigaradan oyuncağa, marketler zincirinden ilaç sektörüne, bilişimden deniz nakliyata...

Ülker grubunun, “medyaya girmem” sözü de böyle bir partner bulununca, yenilip yutulur tabii. KRK medya sektörüne de yabancı değil. 1990'larda medyaya girdi, kitap ve dergicilik yaptı. Regal ile sinema işine bile bulaştı.

1976'da kurulmuş ve şu ana kadar 160 ülkede 400 milyar dolarlık şirket satın almış durumda. Şu sıralarda ise bizim Uluslararası Nakliyeciler Derneği’ni de ro-ro hattında batırmak üzere...
Bizim medyadaki cin erlerin boyu posu ne ki, can mı dayanır bu güç karşısında?

Yetmez yetmesine de, ekmek parası işte!

Ülker’i hedefleyerek başlarlar saldırıya. İsterseniz tercüme edeyim manzarayı:

“Pancar şekeri yerine mısır şekeri kullanıyon mu, kulanmıyon mu? İnsanların sağlığını bozmaya utanmıyon mu? Bre melun! Arkanda Başbakan olsa ne yazar? Bugüne kadar bizim arkamızdaydı da ne oldu? Bak şimdi bizi terketti ve dımdızlak ortada bıraktı. Yarın KRK iyice içimize girer, seni de ortada bırakıverir. Var get, sen işine bak. Halk onu yemiş, bunu yemiş şimdiye dek ses çıkardık mı? Bu bizim ekmek paramız! Çarpışa çarpışa ölürüz bu yolda...”

Efendiiiim! Yerimiz bu kadar. Yoksa, en az 150 bölümlük dizi film bile çekilir bu serüvene.

(Bigazete yayın tarihi: 7 Şubat 2011)


banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981