56 yıllık ömrümün 41 yılı gazetecilik ile geçti. Gazeteciliğe başladığım ilk günleri hiç unutmuyorum. Gazetecilik farklı bir meslek. Her gün kendinizi yenileyip, araştıracaksınız, bilginizi yenileyeceksiniz. Uykunuzu bazen iki saate indireceksiniz, okuyacaksınız. Çünkü bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz. Bilgi sahibi olacaksınız ki sorasınız, sorgulayasınız. Gebze Gazetesi bu anlamda bize çok şey kattı. Ömrümüzün yarısı Gebze Gazetesi ile geçti. Biz Gebze Gazetesi’ne çok şeyler borçluyuz.
Zaman hızla akıp geçiyor. 25 Mart 1985 yılında kurduğumuz Gebze Gazetesi 32 yıldır yayın hayatına devam ediyor. Bugüne kadar bu köşede binlerce makale kaleme aldım. Bu köşeden her zaman dile getirdiğim ve her platformda gündeme getirerek önem verdiğim bir şey var; Vefa. Evet, vefa çok önemli. Vefa İstanbul’da bir semtin adı olmamalı. Geçmişimize, tarihimize, kültürümüze, bizi biz yapan değerlere sahip çıkmamız ve vefalı olmamız gerekiyor. 
ŞEHİT TORUNUYUM
Gazetemizin kurulduğu 32 yıldan beri her fırsatta şehitlerimiz ile ilgili çalışmalara yaparak vefamızı ödemeye çalıştık. Ben bir şehit torunuyum. Anamın babası Sarıkamış savaşlarında esir düşüp Sibirya’da kalmış, 10 sene sonra kaçarak geri dönebilmişti. Babamın babası İbrahim ise birinci cihan harbinde büyük dedem bedel ödediği halde savaşa gitmiş ve bir daha geri dönmemiş. Şehit ve gazi torunu olarak 20 yıldır savaşların geçtiği bölgelerde belgesel çekerek hiçbir telif ücreti almadan televizyonlara dağıtmaktayım. Dedelerimizin şahsında şehitlerimize ve esirlerimize vefa borcumu ödemekteyim.
ŞEHİTLERİMİZE VEFA BORCUMUZU ÖDEMELİYİZ
Osmanlı’dan bu yana yaşadığımız birçok savaşta milyonlarca şehit verdik. Bugünlerde Türkiye’de yaşanan terör nedeniyle askerimiz, polisimiz, korucumuz şehit oluyor. Gazetemizin 32. Yılı nedeniyle bizler şehitlerimize vefa borcumuzu ödemek için Şehadet Gecesi ismiyle bir organizasyon düzenlemek istedik. Gazetemizin İmtiyaz Sahibi değerli kardeşim Yunus Kahraman özel çabası ile düzenlediğimiz organizasyonda Gebze, Darıca, Çayırova ve Dilovası’nda yaşayarak vatani görevini yapmak üzere gittiği topraklarda şehit olan askerlerimizi ve polislerimizi bir organizasyon ile anma düşüncesi gerçekten önemliydi. Şehit ailelerimizin de katıldığı programda bölgemiz şehitlerinin her biri için bir hatim okutuldu. Duası ise Gebze Kültür Merkezi’nde düzenlenen programla yapıldı. Program öncesi devlet arşivlerinden araştırdığımız Kocaeli şehit listesi sergilendi. Gebze, Darıca, Çayırova ve Dilovası’nda yaşayarak vatani görevini yerine getirdikleri sırada şehit düşen askerlerimizin gazetemiz arşivinde yer alan fotoğraf ve haber kupürlerini de sergiledik. İlgili ve yetkililerin katıldığı programda duygu dolu anlar yaşandı. Dualar edildi, şehitlerimize rahmet dilendi. Düzenlenen bu anlamlı gecede emeği geçenleri tebrik ediyor, şehit ailelerimize sabır diliyor, şehitlerimize ise minnet ve şükranlarımı ileterek bir kez daha rahmetle anıyorum.
ÇANAKKALE’DEN ON CEPHEYE KONFERANSI
Gebze Gazetesi tarafından düzenlenen Şehadet Gecesi programına katılanlara “Çanakkale’den on cepheye” isimli bir konferans verdim. Birinci Cihan Harbi’ni ve cepheleri anlattım. Atalarımızın dediği gibi birinci dünya harbinde yedi düvelle on cephede çarpıştık. Yani yedi devlet bizlere savaş açtı. Çanakkale, Sarıkamış, Yemen, Kafkas, Hicaz, Galiçya, Filistin ve Fina cepheleri gibi cephelerde tam 3 milyon şehit verdik. 220 bin de esirimiz var. 
ESİR KAMPLARINI GÜNDEME GETİRDİK
Programda Sarıkamış’ta Rus askerleri tarafından kaçırılarak esir kalan 220 bin askerimizi gündeme getirdik. Şehit ve gazilerimiz gündemdeyken, esir kalan ve Sibirya’da soğuktan ölen Mehmetçiklerimiz çok fazla gündeme gelmez. Devri Alem programı olarak bizler esir kamplarına giderek araştırmalar yaptık. Bu araştırmaları sinevizyonda programa katılan misafirlerimize izlettim. Program sonunda bu konuda birçok kişiden olumlu tepki aldım. Şehitlerimiz, gazilerimiz ve esir kalan askerlerimiz için ciddi bir araştırma yapılarak kamuoyu gündemine getirilmeli.
HANGİ İL KAÇ ŞEHİT VERDİ?
Üstünde yaşadığımız topraklar çok değerli. Bu topraklar şehitlerin kanları, anaların gözyaşları ile sulandı. Bu topraklarda milyonlarca şehit verdik. 1998 yılında Milli Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanan 5 Ciltlik Şehitlerimiz kitabında  81 ilimizden;  93 Harbi,1. dünya ve  kurtuluş  savaşlarında  şehit olan Mehmetçiklerin  isimleri,  şehit olduğu tarih ve cepheler  tek tek   açıklandı. Savaşlara Gönüllü katılanlar, kayıp ve hastalıktan ölenler, esir kamplarına düşenler bu listeye dahil değil. Bunlarla ilgili araştırmalarımız devam ediyor.
İşte illerimizin şehit sayısı; Adana :1781, Adıyaman : 193, Afyon : 3273, Ağrı : 35 Aksaray : 604, Amasya : 751, Ankara : 4219,Antalya : 2132, Ardahan : 31, Artvin : 211 , Aydın : 2638Balıkesir : 4043, Bartın : 798 , Batman : 8,Bilecik : 1585 , Bayburt : 249, Bingöl : 106 , Bitlis : 282, Bolu : 3206,Burdur : 1023, Bursa : 6121, Çanakkale : 2210, Çankırı : 1930,Çorum : 3238, Denizli : 3625 , Diyarbakır : 497 ,Edirne : 1822,Elazığ : 718, Erzincan : 702, Erzurum : 910,Eskişehir : 1615, Gaziantep : 1626 , Giresun : 1076,Gümüşhane :329, Hakkari : 21, Hatay : 585,Isparta : 1516, İçel : 2272, İstanbul : 3177, İzmir : 2805, Kahramanmaraş : 784, Karaman : 895, Kars : 41, Kastamonu : 5160, Kayseri : 2127, Kırıkkale : 505, Kırklareli : 693, Kırşehir : 1074, Kocaeli : 1377, Konya : 4787, Kütahya : 2488, Malatya : 643, Manisa : 2200, Mardin . 182, Muğla : 1363,Muş : 105, Nevşehir : 1069, Niğde : 1072Ordu : 1233, Rize : 383, Sakarya : 1465, Samsun : 1243, Siirt : 153,Sinop : 2438, Sivas : 1575, Şanlıurfa : 710, Şırnak : 8, Tekirdağ : 980, Tokat : 1224, Trabzon : 1230, Tunceli : 77, Uşak : 1093, Van : 343,Yozgat : 2053, Zonguldak : 2091
ÇANAKKALE SAVAŞI ŞEHİTLERİMİZİN İLLERE GÖRE DAĞILIMI
Çanakkale savaşlarına Osmanlı Devletinin kaç askerle katıldığının toplam mevcudu bilinmiyor. Şehit, gazi ve esir olan 250 bin Mehmetçikten kaydı Çanakkale olanların illere göre dağılımı ise Milli Savunma Bakanlığı tarafından 1998 yılında yapılan çalışmaya  göre şöyle.
Adana 880, Adıyaman 12, Afganistan 1, Afyon1743, Aksaray 309, Amasya34, Ankara 1926, Artvin 1201, Aydın1806, Azerbeycan 1, Bağdat 12, Balıkesir 3003, Bartın 288, Basra 1, Batum4, Bayburt 1, Berat 1, Beyrut 35, Bilecik 923, Bingazi 5, Bingöl 8, Bitlis 63, Bolu 1419, Bosna 1, Bulgaristan 26, Burdur 616, Bursa 3274, Çanakkale 1876, Çankırı 1024, Çorum 1427, Debre 5, Denizli 2258, Dıraç 1, Dırzor(deyr-ızor) 61, Diyarbakır 49, Drama 2, Edirne 922, Elazığ 167, Elbasan 1,Ergırı 2, Erzincan 922, Erzurum 112, Eskişehir 864, Gaziantep 556, Giresun 120, Gırıt 16, Görücü 2, Gümüşhane 42, Halep 546, Hatay 287, Hıcaz 7, Isparta 720, İçel 1281, İran 2, İstanbul 1908, Iskodra 16, İzmir 1814, Kafkasya 1, Kahramanmaraş 233, Karakilise 2, Karaman 488, Kars 2, Kastamonu 2527, Kayseri 854, Kerbela 1, Kelkük 6, Kırıkkale 245, Kırım 1, Kırklareli 380, Kırşehir 498, Kocaeli 609, Konya 2683,Kosova 65.
Evet, on cephede milyonlarca şehit, Sarıkamış’ta binlerce esir ve son dönemde terör nedeniyle toprağa düşen gencecik fidanlar… Şehitlerimiz… Onları unutmamalıyız, onları hayırlar, minnetle, şükranla yâd etmeliyiz. Onlardan bize miras kalan şehit ailelerimizi ziyaret etmeli, ilgilenmeliyiz. Şehitlerimize olan vefa borcumuzu ancak bu şekilde ödeyebiliriz. Gebze Gazetesi tarafından düzenlenen Şehadet Gecesi ile bizler vefa borcumuzu ödemeye çalıştık. Programa katılan ve el açıp dua eden tüm misafirlerimize bir kez daha teşekkür ediyor, sizleri gazetemizin başarı ve kuruluş hikayesiyle baş başa bırakıyorum.
GEBZE GAZETESİ NASIL KURULDU?
Evet, gazetemiz yayın hayatında yeni bir yıla daha başladı. 31 yılı geride bırakarak 32. Yıla giriş yaptık. 25 Mart 195 tarihinde kurduğumuz gazetemizin kuruluş hikâyesinden sizlere bahsetmek istiyorum. Gebze’de tek bir gazete vardı. Elde dizilip basılan, Uyanış Gazetesi vardı. Çok seslilik olması gerektiğine inanarak arayışlara girdik. Gazetecilik mesleğinin içerisinden gelen Eski Belediye başkanı Bülent Atasayan ile görüştük, toplantılar yaptık, ardından başka görüşmelerimiz oldu ama başarısız kaldı. Buna rağmen kesinlikle Gebze’de Gazete çıkartılmasına inanıyorduk, yaşım 25‘di. Gebze’de gazete basacak matbaa yoktu. İzmit’e gittik. Çok zor şartlar vardı. Bazen sabahlardık, kurşunlarla diziliyordu başlıklar, elde toplanıyordu, klişe imkanları… Ama büyük zevkti. Bazen uykusuz kalsak da, kağıt balyalarının üzerinde uyusak da, bazen aç kalsak da keyifliydi. Kamyonlarla İzmit’e gidip geliyorduk çünkü servis imkanı yoktu. Her hafta bazen üç kez gidip gelmek suretiyle 2 seneye yakın İzmit’te basarak gazeteyi yayınlayıp dağıtımını yaptık. Gebze’ye ilk matbaayı kurduğumuzda da çok büyük keyif almıştık.
BU GAZETENİN HAMURUNDA İYİ NİYET VAR
Bu gazete bugünlere gelmedi. Bu gazetenin hamurunda iyi niyet var. Barış, sevgi, insanlığa ve Gebze’ye hizmet etmek vardı. Gebze Gazetesi, Gebze’ye çok şeyler kazandırdı. Bize de çok şeyler kazandırdı. Ben yayın hayatıma başladığımda tek kişiydim, şu anda dolaylı olarak onlarca kişi ekmek yiyor. Binlerce kişi gazeteyi okuyor, takip ediyor. Ben gazetenin çok önemli hizmetler yaptığına inanıyorum. Bu hizmetlerin daha iyi noktalara gelmesi ve daha da artmasını sağlamak için bu gazeteye sahip çıkmalarını arzu ediyorum. Sahip çıkmak okumakla, eleştirmekle, almakla, görüş beyan etmekle, reklam vererek olur, gelmekle olur ve en önemlisi sevmekle ve bu Gazetenin Gebze’ye çok şey verdiğinin bilincinde olarak Gebze gazetesini koruyup kollamakla olur.
İZLEYİCİNİN GÖZÜNDE DEVRİ ÂLEM
Gazetecilik zamanla yarışmak, kendine yarışmaktır. Peygamber Efendimiz “İki günü eşit olan aldanmıştır.” Buyuruyor. Gazetecilik içinde bu durum çok önem ifade ediyor. Her gün kendinizi yenileyip, Araştıracaksınız, bilginizi yenileyeceksiniz. Uykunuzu bazen iki saate indireceksiniz, okuyacaksınız. Çünkü bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz. Bilgi sahibi olacaksınız ki sorasınız, sorgulayasınız. Okurlarımızdan çok iyi bir izlenim alıyorum. Ev hanımından, öğrencisine işadamından sokakta ki vatandaşa kadar bir çok insanın olumlu görüşleriyle karşılaşıyorum. Teşekkürlerini iletiyorlar. Zaman zaman eleştirenlerde oluyor. Hem övenlere hem eleştirenlere teşekkür ediyorum. Zira yazdıklarınızla yaptıklarınızla yerel yerlerde hemen birebir muhatap oluyorsunuz. Her gittiğiniz yerde izleyiciniz, okurunuz karşınıza çıkıyor. Övgüler olduğu kadar eleştirilerde bize yol gösteriyor. 
 Devri Alem Programı olarak ise farklı bir format ortaya koymaya çalışıyoruz. İzleyicinin ilgisini çekecek, onları bilgilendirecek konulara dikkat çekiyoruz. Belgesel çekmeden önce ön hazırlık yapıp bilgileri toplayıp derliyoruz. Gittiğimiz yerlerde bizim izleyenlerimizi ne ilgilendirir diyerek araştırıp onları ekranlara getiriyoruz. 300 civarında TV Program ve 200 civarında TV Belgesel hazırlayarak belki kendi çapında bir rekor diyebileceğimiz çalışmalara imza atmanın mutluluk gurur ve heyecanı içindeyiz.
GELECEĞİN GAZETECİLERİNE TAVSİYE
Buradan geleceğin gazetecilerine tavsiyede bulunmak istiyorum. En önemli tavsiyem çok çalışmaları. Çok okumaları, çok bilgi sahibi olmaları. Her şeyden önce iyi niyetli olmaları. İyi niyet yoksa hiç bir şey yok. Çok çalışıp çok bilgi sahibi olarak bunun bir kamu hizmeti, insanlık hizmeti olduğunu unutmamaları. Yapılan yanlışın insanların hayatına, işine, eşine, ailesine mal olduğunun unutmadan çok çalışıp zamanı çok iyi değerlendirmeleri. 24 saati 24 saat olarak değil 48 saat olarak kabul edip zamanla yarışmalarını tavsiye ederim.
Evet, zaman hızla akıp geçiyor. Gazetemiz 32. Yaşına girdi. Eskisinden daha fazla çalışmak gerekiyor. Aldığımız yorumlar, olumlu yada olumsuz eleştiriler bize sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Gazetecilikte 40 yıl önce ilk başladığım heyecanı halen hissediyorum. Daha güzel haberlerde, daha güzel kültür çalışmalarında buluşmak dileğiyle… Tüm okurlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum.
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981