Sahabeler ve Şehitler diyarı Kıbrıs’a veda ediyoruz
Kıbrıs’a 1994 yılında Türk Metal Sendikası’nın daveti ile gelmiş, Sendika’nın Girne’deki Büyük Anadolu otelinde kalmıştım. 24 yıl sonra kaderin cilvesi KKTC Diyanet İşleri Başkanlığının daveti ile geldiğim Kıbrıs’ta Genç TV’nin Sahibi Ertan Birinci tarafından işletilen aynı otelde Ertan beyin misafiri olarak kalıp, Kıbrıs’da belgesel çektim. Girne’de Nurettin Paşa camisi yanındaki bu oteli, Kültür turu için Kıbrıs’a geleceklere tavsiye ederim

  24 yıl önce Kıbrıs’ın Değirmenlik beldesi ile Gebze’nin kardeş şehir olmasına vesile olup, o dönem yayınladığım Körfez dergisinde Kıbrıs’a maddi ve manevi yatırım yapılmasını yazdım. 24 yıl önce Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş ve Başbakan Hakkı Atun’la. görüşerek yazdığım Körfez Dergisinin köprülerini sizlerle bu gün Burada paylaşıyorum..

Bugün Kıbrıs’da son günüm.. 1974 yılı Barış Harekatında Şehit olan 500 Mehmetçiğimizin ruhu için Fatiha Okuyarak, Beşparmak Dağlarındaki Barış Harekatında kalan dağın zirvesindeki anıt tankın ilk kez belgesel görüntülerini çekerek, şehitlerimiz için Fatiha okuyarak Kıbrıs’a veda ediyoruz..

Kıbrıs’la ilgili daha önce Kıbrıs Barış Harekatı’nın canlı şahitleri Dönemin Başbakan Yardımcısı Merhum Necmettin Erbakan ve Rauf Denktaş’la ayrı ayrı görüşüp, iki ayrı belgesel program çekerek, Devri Alem belgesel programımızda bir çok TV kanalında yayınlayarak, Barış Harekatı şehitliklerimizi tanıtmış, şehitlerimize vefa borcumuzu ödemiştik.

Son Kıbrıs ziyaretimizde Kıbrıs’la ilgili daha kapsamlı araştırma yapıp, belgesel çekerek Kıbrıs’ta Kültür, tarih ve inanç turizminin önemine dikkat çekmek için, belgesel çekip yazılar yazıyorum.

Kumarcılar ve gayrı meşru işler için Kıbrıs’a gidenler kadar, kültür ve inanç turizmine meraklı olanlarda Kıbrıs’a gitmeli. Güney Kıbrıs Rum bölgesinde olduğu gibi Kuzey Kıbrıs’ta da kumar yasaklanmalı, Kıbrıs’a kültür turları teşvik edilmeli

Adını Barış harekâtı şehidimizden alan Ercan Hava limanından Kıbrıs’a veda ederken Kıbrıs’ta asırlarca yaşanan, Türk İslam tarihi gözümün önünden geçti. Bu gün adını bile unuttuğumuz Kıbrıs Rum bölgesindeki Osmanlı vakıf şehirleri Larnaka, Baf, Limasol ve Lefkoşa’da yaşanan ihtişamlı tarihi hatırladım.

Girne, Erenköy, Gazi Magosa’daki şehitlikler ve tarihi eserleri düşünüp, Kıbrıs’a neden önem vermediğimizi sorguladım. Elveda sahabeler, şehitler ve Gaziler diyarı Kıbrıs. Söz veriyorum seni unutmayacak, 24 yıl değil, ömrüm oldukça Seninle ilgili araştırmalar yapmaya, yazılar yazmaya ve belgeseller çekmeye devam edeceğim. Kumarcılar kadar sana ilgi göstermeyenler utansın..

LEFKOŞA’DA OSMANLI MEDENİYETİ

Uzun süre Roma İmparatorluğu’nun önemli kentlerinden olan şehir, 1192-1489 yıllarında Lusignan’ların yönetiminde kaldı. Bu arada, ulaşım bakımından önemli dolayı zamanla gelişti, Cenovalılar (1373), Memlüklüler (1426) tarafından da yağmalandı. 1489’da Venediklilerin hükmü altına girdi. Lefkoşa’yı Lala Mustafa Paşa komutasındaki Türk ordusu ile fethetti (9 Eylül 1570)

Burası Kıbrıs Beylerbeyliği’nin merkezi yapıldı ve ilk Beylerbeyi olarak Avlonya Sancak Beyi Muzaffer Paşa atandı. Lefkoşa’daki Büyük Han, fetih yılında Muzaffer Paşa tarafından 14. Yüzyıl Osmanlı kervansarayları örnek alınarak inşa ettirildi. Şehrin otel ihtiyacının karşılanması, ticaret faaliyetlerinin yürütülmesi amacıyla meydana getirilen, daha çok Alanyalı tüccarları barındırdığı için “Alanyalılar Hanı” da denilen Büyük Han, ortasında şadırvanlı bir mescidin yer aldığı geniş bir avlu etrafında sıralanmış, alt katları ahır veya depo, üst katları ticarethane veya otel odası olarak çift katlı bölmelerden ibarettir. Şehir, 19. Yüzyılda da bir ticaret merkeziydi. Burada kahve çekmek ve satmak, tahmis mukataasına ait iken, dışarıdan ve kahvehanelerde kahve dökerek satılıp mukataa variatı azaldığından yasaklanmıştı (1816). Ayrıca burada yaşayan Hristiyan halkının Muhassıl Ali Ruhi Efendi’ye oldukça yüklü borçları bulunmaktaydı. Zorla elde edilen bu borç senetleri bir Hatt-ı hümayunla iptal edilmiş ve borçlular, borçlarından affedilmişlerdi (1830).

1878 yılına kadar Osmanlı yönetiminde bulunan Lefkoşa’ya İngilizler, Osmanlı İmparatorluğu’nu Rusya’ya karşı koruma bahanesiyle ayak bastılar. Kıbrıs’ı 1914’te ilhak ettiler ve bunu, 1923 Lozan Antlaşması’yla Türkiye’ye kabul ettirdiler. Daha sonra Türk yönetimine geçen şehir, halen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkentidir.

Şehirde Osmanlı dönemine ait birçok yapıya rastlanmaktadır.

Bayraktar Camii’nin yapımı 1570 yılına rastlar. Bu camiinin ilki 1962 yılında olmak üzere iki kez Rumlar tarafından bombalandı. Türkler 17. Yüzyılda şimdi Türk Müzesi olarak kullanılan Mevlevi Tekkesini inşa etmiş, 17, 18. Yüzyıl arasında dini ve hukuki bilgilerin öğretildiği beş medrese açmış, 19. Yüzyıl başlarında II. Mahmud tarafından Selimiye Camii karşısındaki kütüphaneyi yaptırmış, 1845’te kiliselerden biri Arap Ahmed Paşa Camii haline sokulmuş, şehrin su ihtiyacını karşılamak üzere tesisler meydana getirilmiş, Kanlıdere’nin etrafına gerekli bend yapılarak su taşkınları önlenmiş (1876), 1844 yılında ise Lefkoşa Kalesi’nin onarımı gerçekleştirilmiştir.

Cezayir-i Bahr-i Sefid vilayeti, Kıbrıs Adası sancağına bağlı kaza olan Lefkoşa’nın Feneromeni Mahallesi’ne ve Afesli Mahallesi’ne Meryemana adlı birer Rum kilisesi yaptırılmıştır (1870).

MEDENİYETİMİZDE LEFKE

Osmanlıların Kıbrıs seferi sırasında (Temmuz 1570) Venedik yönetimine karşı Lefke halkı ayaklandı. Venedikliler bu ayaklanmayı bastırdı. Osmanlı yönetimi sırasında kasaba imar edildi. Anadolu’dan gelen halk buraya yerleştirildi. 19. Yüzyılda Girne ilçesine bağlı bir sancak oldu. Kıbrıs Adası İngiltere’ye devredilince de (4 Haziran 1878) bucak olarak kaldı. Kıbrıs bağımsız bir cumhuriyet olunca (16 Ağustos 1960) başkent Lefkoşa’ya bir kasaba oldu.

Lefke bugün, Kıbrıs Adası’nın kuzeybatısında, Omorfo Körfezi karşısında, halkın çoğunluğu Türk olan bir kasabadır.

 

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981