Sınıfsal değil!
Bireysel açıdan soruyorum.
Bir insan nasıl aşağılık olur?
Aşağıda neler vardır?
İnsan yukarıda mıdır ki?
Çalışan insanı karıncaya benzetmek, yaşlıyı ‘toprağa yakın’ görmek, sevdiğimiz birine “çiçek gibisin” demek, hatta anaları toprağa benzetmek; aşağılamak sayılabilir mi?
Algı çağındayız.
Ne düşündüğümüz, ne yaptığımız, ne beklediğimiz bize göre belirgin olabilir.
Ya öteki veya ötekiler öyle algılamıyorsa?..
İstesek de istemesek de birlikte yaşıyoruz.
Yalnızca insanlar olarak değil.
Kartallar, böcekler, sürüngenler...
Kediler, öküzler, koyunlar, köpekler...
Domatesler, hıyarlar, susaklar...
Papatyalar, devedikenleri, kaynanadilleri..
Birlikte yaşıyoruz işte.
Bakkala Ramazan nedeniyle yeni bir helva gelmiş. Üründen tattırmak isteyen bakkal müşterisine öncelikle tedbiren soruyor.
-Niyetli misin abi?
-Hayır! İyi niyetliyim!
Hoppala... Helvanın tadı kaçıveriyor tabi...
Bakkal diğer müşteriye dönüyor:
-Abla! Helva marka yeni bir zehir geldi. On saniyede kesin öldürüyor. Dener misin?
-Aa... Bakkal efendi terbiyenizi takının. Benim evim misler gibi, böcek ne gezer ayol!
Bakkal şaşkın, geriliyor.
-Ahmetttt!... Oğlum bak şu kasaya, ben gidip dışarda bi sigara içeceğim.
-Baba ya yapmasana, sen oruçlusun!
-Sen öyle san. İki dakika önce öyle sunturlu bozdum ki; demek sen de anlamadın.
Ben ne yazarsam yazayım, birileri beni ‘zararlı’ bellemişse, “yılan” diyeceklerdir.
Yılanlar yok edildikçe farelerin çoğaldığını hiç düşünmeyecektirler...

İNSAN, İNSANDIR!
İnsanı bir tek özelliği ile tanımlamaya kalkmak, insanı aşağılamaktır.
Bilim adına anketler yapılıyor. “kendinizi ne olarak tanımlarsınız?”
Hay sizin biliminize!...
Birileri de kalkıp önüne konan şıklardan birini işaretliyor. Örneğin “Müslüman!”
Müslüman ölçer cihaz icad edildi de bizim niye haberimiz olmadı?
Adam “Ben Kürtüm” diyor, herkesin buna saygı duymasını istiyor.
Adam “Ben Çerkesim” diyor, herkesin buna saygı duymasını istiyor.
Pomak, Laz, Boşnak, Manav, Macır, Yörük, Türkmen, Abhaz, Terekeme, Gürcü, Ermeni...
Etnik kimliği belgeleyen laboratuvarlar kuruldu da, neden görüntüsü yok?
“Ben Türküm” dersem ne olur ha?...
“Vay alçak! Sen de ırkçısın ha!...”
Atatürk “Ne mutlu Türküm diyene!” sözünü keşke demeseydi. Bugün, bu sözü söylemeye kalktın mı, mutsuzluğa gark edilirsin.
İddia ediyorum.
Oruç tutan yetişkinlerin oranı yüzde 25’leri bulmazken, “Muhafazakar” görünme modası yüzde 50’lerde.
Bu ülkede gizli gizli kendine Türk olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 80’leri bulurken, “Hepimiz Ermeniyiz!” diye haykırmak aşağılanmama ilacıdır.
İnanmayan cemaat medyasına baksın. Okunacak tek satırı bulunmayan ama Ermeni olduğunu iddia ettiği için köşe tutuyor.
 “Hepimiz Ermeniyiz!” ama bazıları bu işten pasta yiyor işte.
“Hepimiz Müslümanız!”  ama bir gemicik kadarının aş, iş kaygısı yok.
Eskiden bir Türk Dil Kurumu vardı. Hani Atatürk’ün kişisel mirasını bıraktığı iki kurumdan biri. Türk Dilinin zenginleşmesi için araştırır, çalışır, sözcükler uydurur...
(Oysa ne büyük hediyedir; gelişen gereksinime göre, var olan kök sözcüklerden algı sorunu üretmeyen sözcükler uydurmak.)
Bizi bu Osmanlıcılık bozuyor millet!
İslam ve Türk olmak falan değil!
“Hangi mezhep”, “Hangi tarikat”, “Hangi cemaat” soruları; “Hangi etnik kimlik” arayışı ulusumuzu bölüp ayrıştırıyor.
Dünya İnsanı olmaya ulaştırır sanmıştık ulus olmayı. “Yurtta barış, cihanda barış” getirecekti, kardeş kardeşi tanımaz oldu.
Kimlik arayışıdır insanı aşağılık yapan!
En aşağılık benim. İnsanım ulan!

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981