Çünkü okuyucu olayın tarafıdır ve sizin kendisiyle aynı taraf olup olmadığınızı bir an önce sınamak ister.
Özellikle yerel siyasette siz taraf olmasanız bile, bir ‘taraf’ a ait görülme, sırtını bir yere yaslama suçlamaları sizi bulur.
Son günlerde yaptığımız haberler dolayısıyla sık sık tarafgirlik suçlamalarına maruz kalınca, bu konuda yazmak gerekti. Tuhaf olan, zaten taraf olanlarca her hafta farklı bir tarafta olduğumuzun iddia edilmesi. Böyle bir şey mümkün mü?
Gazeteciliğin taraf bir meslek olduğunu baştan bilmek gerekiyor. Zaten insan doğasında tarafsızlık yoktur. Önemli olan doğruyu anlatabilmektir.
Basit bir örnekle; bir bilgisayara aynı anda bakan 4 kişi için de, gördükleri aynı cihazdır. Bu 4 kişi yalnızca farklı açılardan bilgisayarı tanımlarlar. Birinin bilgisayara televizyon tanımı yapma durumunda yalan ya da yanlış ortaya çıkar.
Biz de Bigazete olarak, haberlerimizi kendi bakış açımızla ve en doğru şekilde okuyucuya ulaştırıyoruz. Gazetecilerin bakış açılarının olmadığı metinleri, günümüzde ‘haber’ olarak değerlendirmek zaten mümkün değil. Bu tür metinlere olsa olsa ‘sekreterlik’ denir.
Bizim taraflılığımız parti yandaşlığıyla karıştırılmasın. Haberlerimizde doğru ve dürüst habercilikten ve gazetecilik meslek ilkelerinden yana tarafız.
Yaptığımız parti ya da sermaye yandaşlığı değil, yalnızca gazetecilik. Gazeteciliğimize Biga ve Çanakkale’ye olan sorumluluğumuzu tabii ki dahil edeceğiz.
Sözün özü; Taraf olmayanın bertaraf kabul edildiği şu günlerde, hala amacı gerçekten gazetecilik olanların varlığını bilesiniz.
Boris Vian diyor ki
Yukarıdaki alıntı; Fransız yazar Boris Vian’ın ‘Mezarlarınıza Tüküreceğim’ adlı romanından.
Romanda, 1940’lı yıllarda ABD’de yaşanan ırkçılık ve şiddet eleştirisi yapılıyor. O dönemde de din üzerinden nüfuz sağlama çabası başarılıydı.
Günümüzde de iktidarların, nüfuzlarını artırmak için siyasal dinciliğe başvurması hayli can sıkıcı. ABD’de yaşanan hoşgörüsüzlükle dalga geçen, Boris Vian’ın, döneminde yasaklı, bu romanını okumanızı tavsiye ederim.