Ormanlar yurt, yuva, ana kucağıdır.
Ormanlar evlerimizin direği, baba ocağımızdır.
Ormanlar ata, dede mirası değil, torunlarımızdan emanettir.
Ormanlar tarih, kültür, medeniyet ve vakıftır.
Ormanları korumak, vatanı korumaktır.
Yanan ormanlar değil, geleceğimizdir.
Türklerin Orta Asya bozkırları, Altay Dağları ve Horasan'dan başlayan göçleri asırlarca devam etmiş. Beylikler ve devletler kurulmuş. Türk göçleri en çok Anadolu'da karar kılmış.
Anadolu’nun Türk yurdu haline gelmesinde, Horasan Alperen Gazi Dervişler ve gönül sultanlarının büyük hizmetleri olmuştur. Bölgenin vatan olmasında, gazi dervişler önce gönülleri fethetmişler. “Gaza, cihat” ruhunu yayarak halkın sevgisi ve gönlünü kazanmış, bölgenin engebeli arazilerini iskâna açan, Alperen Dervişler fetihleri sürdürürken, arazinin imar ve iskânını da ihmal etmemişler.
Bölgenin vatan olmasında vakıf medeniyetini unutmamak gerekiyor. Alperen Dervişlere tahsis edilen vakıflar ve bunlara bağlı vakfiyelerde sosyal devletin yapmakla mükellef olduğu hizmetleri gönül sultanları yerine getiriyordu. Eğitim ve kültür hayatının en güzel uygulamaları ilim irşat yeri olan tekke ve zaviyelerin etrafında sürdürülüyordu. Alperen Gazi ve Dervişler sadece dinî konularda değil, toplumu ilgilendiren bütün konularda dini ve ilmi çalışmalar yapıyordu. Doğu Karadeniz’de, Türk fetihleri her bakımdan çok önemli. Bölgenin güneyinden başlayan fetih hareketi kuzeydeki şehir merkezlerinin fethine kadar devam etmiştir. Özellikle güneyden kuzeye doğru akan nehirlerin geçtiği vadilerde kurulan yurt, yuva ve obalar Türk İslam medeniyetinin unsurlarını asırlarca bünyesinde barındırmış ve günümüze kadar gelmesine vesile olmuştur.
Giresun, Ordu ve Gümüşhane bölgesi Harşit Vadisinin yukarı kesimlerine yerleşmiş Oğuz Türklerinin Çepni Boyu bölgede bir gazi uç beyliği kurmuşlar. Bayramlı ve Hacıemiroğulları Beyliği Fatihin 1461 yılında Trabzon’un fethinden yüzlerce yıl önce gönül sultanı gazi dervişlerin önderliğinde Giresun, Ordu ve Gümüşhane’yi Pontus devletinden alıp vatan yapmışlardır.
Giresun bölgesini vatan yapan gönül sultanı Alperen Gazi Dervişlerden Mahmut Çağırgan Veli, Abdullah Halife, Mevlana Ede Derviş, Şeyh Mustafa, Şeyh Hüseyin, Şeyh Sinan bölgenin fethinde ve imarında önemli hizmetler yapmış. Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon’u fethine büyük destek vererek Doğu Karadeniz bölgesini ebedi Türk yurdu yapmışlardır.
FATİH VE ORMAN
“....Her kim ola ki fesinin püskülüyle ormandan bir dal kopara, boynu vurula..! ..”
Fatih Sultan Mehmet Han
Tarih boyu devlet adamları ağaçlandırmaya önem verip vatan toprağının korumuş. Çölleşme ve sel felaketi tehlikesine karşı ormanlara önem vermiş, ağaçları korumuş fidanlar dikmiş. Bunun en güçlü̈ örneği, Giresun Yavuzkemal bölgesindeki ormanları vakfederek bu coğrafyanın Türk İslam yurdu olmasını sağlayan İstanbul ve Trabzon Fatihi Fatih Sultan Mehmet Han’ın “Her kim ola ki fesinin püskülüyle ormandan bir dal kopara, boynu vurula!” fermanıdır. Bu fermanın sahibi ulu hakan, dünyadaki ilk çevre koruma örgütünü kuranlardan birisi olarakta tarihe geçmiştir.
Türk milletinin orman ve ağaçları korumaya yönelik yüzlerce yıllık bu bilinci, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla başlayan yeni tarihi süreçte de yaşatılmakta. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Sel felaketeleri Çölleşme ve Erozyonla mücadelede en etkili yöntem olan ağaçlandırma ve ormanın korunmasına büyük önem vermiş, “Ormansız Bir Yurt Vatan Değildir’’ sözleri ile tarihe not düşmüştür.
Giresun başta olmak üzere Doğu Karadeniz bölgesinde ilim ve irşat faaliyetlerini sürdüren, bölgeyi vatan yapan gönül sultanı Alperen Dervişlere tarih boyu devlet adamları önem vermiş ve onların hizmetlerinde kullanılmak üzere vakıflar kurup destek olmuşlardır. Bu vakıflar bir nevi kamu hizmeti görmüş ve devletin yapmakla mükellef olduğu hizmetleri devlet adına yapmışlardır. Aradan yüz yıllar geçmesine rağmen bu vakıflar halen varlığını sürdürmektedir. İşte bu vakıflardan bazıları; Mahmut Çağırgan Veli Vakfı, Alucra ve çevresinde eğitim, kültür hayatımız üzerinde silinmez izler bırakmıştır. Yavuz Sultan Selim, yörenin 1501 yılına ait gelirleri bu hizmetler karşılığında bu vakfa bırakmıştır. Şebinkarahisar ve havalisinde Şeyh Sinan Zaviyesi, Şeyh Süleyman Zâviyesi, Hasan Şeyh Zâviyesi, Urban Abdal Zâviyesi, Derviş Ali Zâviyesi, Çomaklı Baba Zâviyesi ve Şeyh Yusuf Zâviyelerinin bölgenin vatan olmasında önemli hizmetler yapmış.