Tarihimizin manevi tapu senedi olan, Türkiye’den binlerce kilometre uzaklıkta ki Orhon kitabeleri, Başbakan sayın Binali Yıldırım’ın gezisi ve burada ki açıklamalarını yakından takip ettim. Orhon kitabeleri tarihimizin kilometre taşı manevi tapu senesidir. Daha önce buralara giderek Devri Alem olarak tarih not düşüp, geniş araştırmalar yapmıştım. Başbakan’ın Orhon kitabelerini gittiğini görünce duygulandım ve bir kez daha tarihimizle gurur duydum.
Bundan yaklaşık 8 yıl önce, 15 Haizran 2010 tarihinde Moğolistan’a gitmiş, burada ki Orhon kitabelerini gezmiş ve TİKA’nın yaptığı yatırımları yerinde incelemeştik. Daha önce yol olmayan Orhon Kitabelerine, devletimiz TİKA aracılığıyla 42 kilometre yol yaptı ve burayı araştırmacıalrın hizmetine sunmuştuı. Türk tarihinini kilometre taşlarının yazıldığı Orhon anıtlarına mnutlaka sahip çıkmamız gerekiyor. 8yıl önce, Uçağımız Karadeniz, Kırım ve Ukrayna semalarında kuş gibi uçarken Türk tarihinin muhteşem geçmişini hayal ediyordum. Uçağımızın penceresinden bir pamuk tarlası gibi beyaz bulutları seyrederken, Türk tarihinin ihtişamlı geçmişini adeta yaşar gibi oluyor, Türk tarihinin büyük imparatorluklar kurduğu Ötüken diyarı ve Orhon vadisine Moskova üzerinden üstelik Rusya uçağıyla giderken içimde adeta fırtına kopuyordu. Bu yolculuk Türk Tarihi’nin muhteşem geçmişi bir film şeridi gibi gözlerimin önünde canlanıyordu.
TARİHTE İLK TÜRK ADININ GEÇTİĞİ BELGE
Göktürk Devleti, tarihte ilk defa Türk adını taşıyan devlettir.Türk kelimesinin aslı “türümek” fiilinden gelmektedir. Bu fiilden türetilmiş, kişi ve insan anlamında “türük” ve nihayet hece düşmesiyle “Türk” kelimesi ortaya çıkmıştır. Nitekim Anadolu’da bir kısım göçebeler de yürümekten “yürük” adını almışlardır.Göktürkler, Türklerin atlı uygarlık ya da bozkır uygarlığından yerleşik uygarlığa geçiş döneminde, Türk boylarının başına geçerek hüküm süren bir hakan sülâlesidir M.S (552-745). Kurdukları devlete de Göktürk Devleti denir. Göktürk Devleti, tarihte ilk defa Türk adını taşıyan devlettir. Orhun vadisi ve Ötükent ormanları Ulanbatur a 450 km olmasına rağmen, Tonyukuk anıtının Ulanbatur da olması ötükenin Ulanbaturdan başladığın bir işaretidir.
Bu düşünceler içerisinde yolumuza devam ederken, karşımıza birden yeşil ova içinde 1300 yıldan beri dimdik ayakta duran, Tonyukuk anıtı çıkmıştı. Heyecanla aracımızdan inip, demir çit kapının kilidini açtırarak anıtın bulunduğu Alana girdik. Anıt, yerinde orijinal olarak koruma altına alınan tek Göktürk abidesi. Bu abide de Tonyukuk Çin’e karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor.Anıtın çevresinde Göktürk mezar taşları da var. Bölgede kısmen kazıda yapılmış. Anıta Moğollar da gelip, bez bağlayarak ibadette ediyorlar. Demir çit ‘le çevrili anıtın yemyeşil ova içerisindeki manzarasını seyrederken, Tonyukuk’un kimliğini ve hizmetlerini düşünüyordum.
TONYUKUK ANITI NEDEN DİKİLDİ?
Tonyukuk kelimesi, “giysisi yağlı” manasına gelmektedir. O dönemde, lekeli bir giysi zenginlik ve cömertlik belirtisiydi.M.S 724 yılında ölen Tonyukuk, kendi biyografisini, başarılarını ve tavsiyelerini ölümünden iki yıl önce 722 yılında kendisi bizzat hazırlamıştır. En iyi şekilde korunmuş bütün vefasızlığı ve tabiat şartlarına rağmen dim dik ayakta duran bu abideyi âdete okşarcasına dokunup, Göktürk yazıların inceleyerek belgeselini çekmiştim. Yazılar bir inici tanesi gibi. Bu kitabeleri ciddi şekilde inceleyip araştıran, ve Göktürk abideleri adında kitap yazan Prof Doktor Muharrem Ergin’in şahsin da Göktürk abidelerine emeği geçen tüm ilim adamların millet ve şükranla yad etmiştik. Tonyukuk anıtı ve çevresinden diğer mezar taşları ile yeşil ova içerisinde ve mavi gök kubbe altında bir medeniyetin taşa vurulmuş mührünü yansıtıyordu.
TİKA tarafından belgeye yapılan kazı evi ise, gerçekten kötü bir görünüm sergiliyor. Keşke TİKA buraya yapacağı kazı evini Göktürk ve Moğol mimarisi ile yapsaydı. Buraların gönüllü bekçiliğini yapan Moğollularla görüşüp, Moğol çocuklarının fotoğraflarını çekiyorum. Tonyukuk anıtını en yakın komşu, atların koyunların ve büyük baş hayvan sürülerine sahip, Moğol çadırlarında yaşayan göçebeler. Bu göçebeler Tonyukuk anıtını da ziyaret ediyor.
TÜRK TARİHİNE IŞIK TUTAN BELGE
Tonyukuk “Asina” ailesinin akrabalarından Göktürk “Aşide” ailesindendir. Asena Türk mitolojisinde dişi bir kurt adıdır. O “tamamen şaman simgesi” olup, bir Göktürk milli söylencesiyle birleştirilir. Göktürkler ve diğer Türk göçebe imparatorluklarını kurucusu ve yönetenleri, Aşina sülalesindendir.Ayrıca Tonyukuk, Hint kaynaklı dinlerin Türk boyları arasında yayılmasına izin vermediği ve bunların Türklerin hareketli hayatına uymayan, savaşçılık yeteneklerini köreltebilecek anlayışlar içerdiğini söylemiştir. Orhun yazıtları Bilge Kağan ve Kültigin dışında aslında genelde hakanlar için yazılması gerekenden farklı olarak bir siyasi kişi olan Tonyukuk hakkında da dikilmiştir.
Başbakan Yıldırım’ın Moğolistan gezisinin video haberini http://www.trthaber.com/haber/dunya/basbakan-yildirim-orhun-anitlarini-ziyaret-etti-359364.html adresinden izleyebilirsiniz.
BAŞBAKAN YILDIRIM’IN MOĞOLİSTAN GEZİSİNDEN NOTLAR!
Başbakan Binali Yıldırım, "Türk ve Moğol tarihinin ortak değeri olan bu anıtların korunması, gelecek kuşaklara ulaştırılması, tarihimize ve atalarımıza saygının gereğidir" dedi. Başbakan Binali Yıldırım, Moğolistan temaslarının ikinci gününde tarihi başkent Karakurum'a geçti. Geleneksel Moğol başlığı giyen Başbakan Yıldırım, hediye edilen atı sevdi, bozkırda yürüyüş yaptı. Ardından, Orhun Anıtları'na ve TİKA tarafından yaptırılan Bilge Kağan Müzesi'ne geçen Yıldırım'ı, geleneksel kıyafetli müze görevlileri karşıladı. Yıldırım'a, Moğol geleneğinde konuklara verilen değerin göstergesi olan gümüş kasede kurutulmuş peynir ikram edildi. Göktürkler tarafından yapılan anıt mezarları inceleyen Yıldırım, TİKA'nın yaptığı çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Müze anı defterini imzalayan Binali Yıldırım, deftere şu mesajı yazdı:
"Büyük Göktürk Devleti'nin kağanları Bilge Kağan ve Kültigin'in bin yıllar ötesinden bize bilgelik dolu mesajlar ileten anıtlarını ziyaret etmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Türk ve Moğol tarihinin ortak değeri olan bu anıtların korunması gelecek kuşaklara ulaştırılması tarihimize ve atalarımıza saygının gereğidir. Bu anlayışla TİKA aracılığıyla bu anıtların ve ortak tarihi mirasın korunması için yürütülen çalışmalarda emeği geçen değerli bilim adamlarımıza ve yetkililere şükranlarımızı sunuyorum. Atalarımızın, Türk ve Moğolların büyük tarihinin önünde saygıyla eğiliyorum." Başbakan Yıldırım'a, Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan eşlik etti.
BAŞBAKAN YILDIRIM, BİLGE TONYUKUK ANITI'NI ZİYARET ETTİ
Yıldırım, Orhun Anıtları'nı ziyaretinin ardından başkent Ulanbator'a 70 kilometre uzaklıktaki Bilge Tonyukuk Anıtı'na geldi. Büyük Türk devlet adamı ve başkumandan Tonyukuk'un diktiği ve tarihte Türk kelimesinin ilk kez yer aldığı anıta ilişkin yetkililerden bilgi alan Yıldırım, anıt önünde hatıra fotoğrafı çektirdi. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının bölgedeki çalışmalarıyla ilgili TİKA Başkanı Serdar Çam'dan bilgi alan Yıldırım, bölgede yapılacak müze ve koruma çalışmalarının taslak fotoğrafını inceledi.
Buradan Moğolistan'ın bilinen en önemli unsurlarından Cengiz Han Heykeli'ne geçen Yıldırım, kaidesiyle 40 metre yüksekliğe ulaşan "Altın Kamçı" olarak adlandırılan, yapımında 250 ton paslanmaz çelik kullanılan heykelin seyir alanına çıktı.
Başbakan Yıldırım, bir kuşbeyi tarafından henüz yavru iken yakalanıp eğitilen kartalı koluna alarak fotoğraf çektirdi.