AKP, 2011 Genel Seçimleri'nde yeni anayasa yapılması gerektiğini, öncelikli gündem maddesi yapmıştı. Seçim bitti, hükümet kuruldu ve AKP yeni anayasa yapma hazırlığına başladı.
AKP’den yapılan açıklamalara göre; muhalefet ile pazarlıklarda tıkanma olmaması ve Meclis’ten geçebilmesi için; taslak özellikle medyadan gizlenecekmiş.
Yandaş medyaya tiraj ve raiting desteği sürecek demek ki... Savcılar önünden dosya kaptıklarına bakılırsa, pazarlık masalarından ortaya karışık yanar dönerli anayasa servisi...
Babam 1950-70'lerin yerel siyasetçisiydi. Seçildikleri, seçilemedikleriyle yerel iktidarı da gördü, muhalefeti de. Zeki olduğu rakiplerince de söylenirdi. Ailenin en büyük çocuğu olduğu için okutulmamış, kendi kendini yetiştirmeye çalışmış. Okutulmamış olmak, doğal olarak kompleksiydi ve anasını, babasını suçlardı.
Anlaşılması zor bir şeyi açıklamak istediğinde, sebzeler ve hayvanlar üzerinden konuşurdu. Birini aktarayım:
“Halk hiçbir dönemde kendi temsilcilerini kendisi seçmemiştir. Bir çuvalın içine birileri bir miktar hıyar koyar, önünüze atar. Elinizi uzatır, hıyarlardan birini seçersiniz. Halbuki bahçelerde ne hıyarlar vardır! Kimi çuvala sığmaz, kimi cacık olmak istememiştir!”
Yeni anayasa hazırlıkları ile ilgili yazayım derken birden aklıma geldi işte…
Seçilmişler veya babamın deyimiyle seçtirilmişler; oturacaklar, yeni anayasa yapacaklar. Pazarlıklar edip uzlaşacaklar…
Halk neleri konuştuklarını, nelerde pazarlık edeceklerini bilmeyecek. Yandaş medyanın filtre edilmiş içeriden bilgileri dışında tabii..
Halk öküz mü?
Sahi... Öküz hıyar yer mi?
Araştırdım, yıkamadan yemesi halinde tenya, bağırsak kurdu gibi riskler varmış.
Türkiye'de yapılan son araştırmalar, halkımızın muhafazakar ağırlığını koruduğunu söylüyor. Tercih ve kararları da bu doğrultuda.
Bu nedenlerle, Padişahımızdan yandaş medya ağzıyla bir “istirham” ım olacak.
Lütfen yeni anayasa, değiştirilemez maddeleri dışında bir (rakam ile 1) tek maddeden oluşsun ve gereksiz tartışmalara meydan verilmesin. Şöyle ki:
“Allah’ın kulu olan biz TBMM'dekiler! Kendimiz için ne yapıyorsak, aynısı Elmalı Köyü’ndeki Ülfet kadın için de geçerlidir!”
Bırakın sonrasını HSYK, Yargıtay, Danıştay, mahkemeler çözsün.
Uluslararası anlaşmalar nedeniyle, bir madde daha eklemek zarureti var ya; onu da şöyle ekleyebilirsiniz:
“Aynı tanrıya inanan biz TBMM'dekiler; çifte pasaportlu devlet büyüklerimiz, şerbet kadehi tokuşturduğumuz Arap şeyhleri, temsilciliğini yaptığımız
Rus milyarderleri, stratejik ortağımız ABD conileri için ne yapıyorsak; Somali'de açlıkla kıvranan yüzbinlerce bebe için de aynısı geçerlidir!”
Bir kulunuzun ricasıdır, istirhamıdır, yakarışıdır, kabul buyurunuz Padişahım!
* * * * * *
Ekonomi nasıl olacak?
Küresel patron nezle olunca Türkiye gripten kırılacak mı? Stratejik ortak namıyla ABD’nin Ortadoğu Eyaleti olununca bu çok normal. Bu çerçeveden, yani küresel açıdan bakınca; 2011 yılı sonu Türkiye ekonomisi için kişisel tahminlerimi, erken yazma şansı buluyorum.
ABD 2001 Krizi’ndeki gibi operasyonunu yaptı ve malı yine götürecek. Kara kara düşünmesi gereken, Türk halkı gibi sömürülmeye bağışıklı halklardır. Bu arada bir kaç Arap şeyhi, bir kaç diktatör de komisyon parsalarını, yerlerine atanacak yenilerine kaptıracaklardır.
Altın 1.600 doların altını bir daha görmez.
Döviz fiyatları Merkez Bankası’nı “piyasaya döviz sürerim ha!” noktasına getirdi. İşsizlik Fonu bile döviz sattı, artışı durduramadı.
Dolar yıl sonunda 1.750 TL. ve Avro 2.500 TL. düzeyinde kalırsa TL.’ye selam durun.
“Faiz düşer!” mavraları bir yana, faizler en geç Ekim ayından itibaren ciddi ölçüde yükselecek. Yıl sonu faiz tahminim yüzde 15.
Enflasyon TÜİK’in kafasına göre belirlediği sepeti de delecek ve makyajlı enflasyon bile yükselecek. Yıl sonu tahminim yüzde 13.
İthalat hızı düşecek, ihracat artacak. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 50'ye kadar düşmüştü, bu oran yüzde 60'a çıkacak.
Olumlu gibi görünen bu değişim, cari açığı fazla düşürmeyeceği için, özelleştirilecek, satılacak hazine değerlerine yüklenilecek.
Memur maaşları 2012 yılbaşı yüzde 5, 2012 Temmuz başı yüzde 4 artabilecek.
Hacizler, hacizden kelepir mal satışlarına dikkat! Bankalar kendilerini kurtarmak için özellikle tarım sektörüne hiç acımayacak.
Üretim çok az artacak; ancak bazı bildik şirketleri, işadamlarını rahmetle anacağız.
Tüketim yüzde 12 daralacak. Cep telefonu, sigara, elektronik eşya ve elbette konut ve otomobil en çok etkilenecek olanlar...
Kamu bütçesi fazla verdiği için, Hükümet güçlenecek. Gidilecek başka kapı kalmayacak.
İşsizler devlet memuru olmak için AKP ilçe yöneticilerine biad edecek. Yoksullar sosyal yardımlar için ayrıca bürokratlara da yalvar yakar olacak. Yerel esnaf ve sanatkar belediyeleri ikinci Kabe yapacak.
Mutlu olacağız, anlayacağınız, inanın!